İrfan AKDOĞAN
MUNCURLU HASTANESİ
ONKOLOJİ HASTANESİ OLMALI
Geçtiğimiz
günlerde Düzceninsesi gazetemizde
gündeme getirilen Düzceye onkoloji hastanesi haberi ne yazık ki Düzceliler
tarafından gerekli desteği bulamadı.
Toplumumuzda
devekuşu misali başımızı kuma sokma alışkanlığı var.
- Bana bir şey olmaz.
-Benim başıma gelmez.
- Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
-Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
-Kimbilir ne yaptıda başına geldi.
-Başkaları yapsın.
Anlayışı ne yazık ki
çok fazla. Mezbahanede şahit olanlar
bilir. Hayvanın biri kesilirken sırası gelen hayvan gözyaşı döker. O
nedenledirki kesim sırası gelen hayvanın gözleri kapatılır ki sıranın
kendisinde olduğunu anlamasın.
Bizler ne yazık ki
gözümüzün önünde anamız,babamız,akrabamız,arkadaşımız,komşumuz ölür. Cenazesini
mezara götürürken ve gömerken sohbet ederiz. Dedikodu yaparız. Alı veriş konuşuruz.
Kahkahalarla güleriz
Arkadaşımız,
akrabamız, kardeşimiz, komşumuz kanser olur. Sanki bu hastalık bize uğramazmış
, bu hastalığa karşı şerbetli imiş gibi hiç umursamayız.
- Bak sigara içtide kanser oldu.
- Başkalarının hakkını yedi Allah belasını verdi.
-Kimbilir ne haltlar işledi diyerek kendimizi sütten çıkmış
ak kaşık olarak görürüz.
Şimdi size kanser hastalığının sigara ile ,kul hakkıyla, kötülükle, dinle
,imanla alakalı olmadığını canlı
yaşanmış bir örnekle açıklayacağım.
Kayınçım rahmetli
Mustafa GÜNER i size örnek olarak vereceğim. İç mimar olarak görev yapan
kardeşim. Hayatında sigara içmediği gibi, asla sigara içilen toplumda oturmazdı.
Kendisi 5 vakit namazını kıldığı gibi gece teheccüt namazına kalkardı. Yaşı 28
di . Hiç kimsenin kalbini kırdığı görülmemiş, ağzına bir damla içki koymamış,
kumar oynamamış, asla değil zina yapmak hiçbir kadınla
tokalaşmamıştır.Abarttığımı sananlar akrabaları sağ sorabilirler.
Birgün grip oluyur
ve hastaneye gidiyor. Hastanede kan kanseri olduğu anlaşılıyor. Ve tedavi
başlıyor.
Kemotorapi,radyosyon
v.b tedaviler başlıyor. Ankaradan ev tutmak zorunda kalıyoruz. Ablası yani eşim
tam bir yıl hastanede yanında kalıyor. Eşimiz psikolojisi bozuluyor. Daha sonra
kayınpederim,baldızlarım,bacanaklarım sırayla yanında kalıyor. Her çareye her
yere başvuruluyor ama nafile tam 5 yıl tadavisi devam ediyor. Ve sonunda
Allahın rahmetine kavuşuyor. Allah rahmet etsin.
Yıllarca Anakaraya
git gel, ev tut. Oraya koştur buraya koştur. Masraf, zahmet, çile sülalede
neyimiz varsa gitti. Yaşanan aile faciaları psikolojik travmalar cabası.
- Sayın Düzceliler
inanın yaşadıklarımızın belki onda birini bile anlatmadım.
- Biliyorumki bizim
yaşadıklarımızı onlarca kişi belki daha kötü şartlarda yaşıyor.
Sayın Düzceliler ne olur sizinde başınıza gelmeden Düzceye
Kanser hastanesi yapılması için gereken her şeyi yapalım. Her kapıyı
zorlayalım. Sivil toplum örgütleri, gazeteler,televizyonlar, dergiler ve tüm
basın bu konuyu gündemde tutsun. Bakanımızın, milletvekillerimizin yakasına
yapışalım. Ne yapıp edip hastaneye Düzceye getirelim.
Bu konuyu ilk defa
gündeme getiren Düzceninsesi gazetesine
şu anda kanserli ve kanser adayları namına teşekkür ediyorum
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder